Belki Bir Gün...

Gideceğim,gidiyorum derken o gün geldi de çattı bile...

Bavulumu topluyorum.Doldu da taşıyor bile.Ne bulduysam doldurmuşum resmen.Annemde iki yolluk koyuyor,inince aç kalmayayım diye.Düşünceli annem benim.Ama anlıyorum;sessizce,biraz da hiddetli topladığı bavulumu,yüreğinden bıraktığı dualar ve gözyaşları ile doldurup taşırıyor aslında.Babam köşede sessizce bizi izliyor.İçten içe "niye izin verdim bu kıza?.." diye.Yanıyor içi,gidiyorum diye.Abim ise bu sefer başka bir gururlu.Ben ise biraz sessiz,biraz ağlamaklı,biraz da tebessümle bana ait eşyaları dolduruyorum bavula.Albümler,resimler,giysiler...
Sonra fark ediyorum ki sen de girmişsin o bavula.Seni görünce birden irkilip,kapatıyorum kapağını bavulun.İçinde kilitli kalıyorsun.Ben ise aklımda bin bir çeşit soru...

Hava alanındayız.Bekleme süremiz boyunca sürekli konuşuyoruz.Bazılarının içi öyle boş ki,konuşmak için konuşuyor olduğumuz çok belli.Sussa biri,atlayacak diğeri "Gitme!.." diyerek,sonra ağlayacak.Ama bastırıyoruz duygularımızı.Ben ise korku ve heyecan ile birlikte,huzurlu ve huzursuz arası bir yerdeyim.Sonra tüm havaalanı birden sessizleşiyor.Sanki insanlar heykel gibi çakılıyorlar oldukları yere."Uçağınıza geçiniz..." anonsu kulakları çınlatıyor.Bir anda o havadan sudan konuşmalar sessizliğe bırakıyor yerini.Sarılıyoruz.Her sarılmamız da gözlerimizden yaşlar boşalıyor.İçimizde söyleyemediklerimiz,gözyaşı taneleriyle sessizce akıyor yanaklarımızdan,yaka yaka hem de tenimizi...

Uzaklaşıyorum ailemden sonra.Kollarımızın ağrıdığını hissetmiyoruz bile el sallamaktan.Seni/sizi seviyorum cümleleri dökülüyor her saniye..Sonra o bavuldan çıkmayı nasıl başardığını anlamayarak el sallıyorum sana da.O kadar istemiştim aslında yanımda götürebilmeyi seni,ama sen şimdi ailemin arkasından sessizce el sallıyorsun bana...Görüntün bir gidip,bir geliyor.Yok oluyorsun sonra görüntümden.Önüme duvarlar çıktığını çok sonra fark edıyorum.Utanarak el sallamayı kesiyorum.Ağlamayı sürdürürken gözden kayboluyor herşey.Yavaş ve hızlı adımlarla,bazende geriye dönüp baka baka uçağa yaklaşıyorum.Birden ayağım tökezliyor,sarsılıyorum..İşte o an kendime geliyorum."Ne yapıyorum ben?."Geri dönüp ilerliyorum bir kaç adım havaalanına doğru.Ve yine aynı soru."Ne yapıyorum ben?.."Bir kaç saniye öyle durup düşünemediğim bir akılla bakıyorum ortalığa boş boş...Sonra yüzümde kocaman bir gülümseme ile,uçağa doğru koşuyorum,bilmediğim bir ülkeye...

Koltuğum tam da istediğim gibi,cam kenarı.Şehir içi yolculuklarında cam kenarı bulmak için ne çabalardım.Şimdi o şehirlere havadan bakacağım.İçim bir hoş oluyor.Burkuluyorum.Uçak havalanırken tek tek ailemi görüyorum aşağıda..Önce annem,babam,abim,sonra arkadaşlarım...Hepsinin yüzü dünyalar kadar büyük görünüyor gözlerime..En son seni görüyorum.O temiz gülümseyen yüzünle.Sade,candan,sıcak,samimi,içten bir tebessüm ediyorsun bana.Önce topraklara yansıyor yüzün.Sonra denizlere,masmavi gökyüzüne ve de.Yüzümde sizi/seni görmekten kaynaklanan bir tebessüm.

Ama o da ne?
Siz kaplıyor üstünüzü.Göremiyorum sizi.Arıyorum camdan ama bulamıyorum,yüzüm düşüyor.
Üzülüyorum..
Sis ve bulutlar çekildiğinde aşağıda yabancısı olduğum bir ülke,daha sonra bir şehir görünüyor.Bin bir duyguyla çıktığım yolculuk sonunda sonlanıyor...

Ve sonra mı?...
" Welcome Duygu... "
7 Responses
  1. Adsız Says:

    Yazini gorunce, Amerika'ya yolculugum ve buradaki ilk gunler aklima geldi. Degisik bir kulture girmek, hic kimse icin kolay degil. Ama insan zamanla alisiyor.


  2. e.d. Says:

    yurtdışına gitmek her ne kadar heyecan verici olsa da, sevdiğin herşeyi ve herkesi yanında götürememenin veriğiğ üzüntü de azımsanacak gibi değil...

    hayallerin gerçeğe dönmesinin yanında yeni kalp kırıklıkları da olabiliyor yaban ellere giderken...

    ama sonuçta insan hayallerinin peşinde koşmalı. evinde, ailesinin ya da sevgilisinin yanı başında oturmak, hiç bi zaman hayallerine kavuşmak kadar heyecan verici bişi olamıyor. tabi ki kişinin hayalleri ailesinin yanında kalmak ya da evinde eşinin bekçisi olmak ile sınırlı olabilecek kadar sığ ve dar değilse...

    sen ingilizce öğrendiğin her geçen gün duygucum, yurtdışına doğru bi adım daha atmış oluyorsun...

    umarım dileklerin gerçekleşir, hayaller gerçeğe döner senin için...

    bol şans...


  3. Duygu Says:

    __saksağan
    valla o günleri yaşamadım henüz,ama düşününce bıle bu kadar etkılenebılıyorsam ben,gitmeye adım attıgımda ne halt etcem bılmıyorum :D

    __e.d.
    valla benim bır süre zorlanacagım kesın biliyosun beni..ama en büyük hayalım bu...yurt dısı degıl yurt dısında alacagım eğitim ve yapacagım proje..kendım ıcın,kendımle gurur duyacagım bısı bu...gezmeye degıl,bırseyler yapabılmeye,bırseyler verebılmeye gıtmek ıstıyorum..kazanacagım ve kaybedecegım bır cok seyın oldugunu bılmeme rağmen...

    bir çok hayalım vardı...en ıstedıklerımden bı kacını gerçeklestırememıs olmanın üzüntüsü ile,bu kadar yaklastıgım bır hayalımı elımın tersı ıle,her hangı bır neden ıcın gerı ıtemem..kendıme haksızlık olur...

    adım adım yaklasıyorum,ve bu benı cıdden ürkütüyor be emrecım...valla tırsıyorum hee.. :D
    umarım dılegım gerçeklesır...3 ayım daha var dil için..öğrenıcem,azımlıyım be emre..yardımlarınla dabı dabı dabı dabı :D :D:D
    şansa gelince,cıdden buna ıhtıyacım olacak..
    görüşürüz..


  4. Adsız Says:

    Hayal gucun oldukca gucluymus :) Ben de coktan gittin, oralardan yazdin sanmistim.

    Dil konusunu bence kafana cok takma. Seni kabul eden yer, buyuk ihtimalle ne seviyede oldugunu zaten biliyordur. Her dil ulkesinde daha rahat ogrenilir. Oraya gidince insanlarla konusarak, televizyon seyrederek zaten ogrenirsin.

    Emre demisin ki: "...tabi ki kişinin hayalleri ailesinin yanında kalmak ya da evinde eşinin bekçisi olmak ile sınırlı olabilecek kadar sığ ve dar değilse..."

    Ben buna katilmiyorum. Insanin hayatinda yenilikler olmasi elbette guzel. Ama diger taraftan destegini alabilecegi bir ailesinin, sevgilisinin olmasi da onemli. Yeniliklere yelken acmak ve kok salmak arasindaki dengeyi herkes kendi bulmak zorunda. Sonucta her insan kendi hayatini yasiyor.


  5. Duygu Says:

    hayal gücümün genıslıgını anlatamam sıze...tipik balık burcu yanı.. :D

    dıl konusunu kafama takıyordum..şu sıralar kursa yazıldım,egıtım görüyorum...insllah basarıcam çat patda olsa..

    görüşmek üzere..


  6. e.d. Says:

    saksağan ben zaten evlenip kök salmayın falan demiyorum. ama eşinin kölesi olmamalı insan diyorum. özellikle türkiyedeki kadınlar, eğitimini bile tamamlayamadan kocaya varıyorlar. koca çalışıyor, kadın evinde yıllarını harcıyor. absürd bi durum. kadının kendisine hakareti bu bence.

    elbette insan belli bi yaştan sonra bi yerlere yerleşip de sakin bi hayat geçirmek ister. fakat 20 yaşlarında daha evlenip de çoluk çocuğa karışanlara ben hiç bi anlam veremiyorum.

    *kişisel fikirlerim böyle.


  7. Adsız Says:

    Ne zamandır yazamıyorum birşeyler.Çok yoğunum gerçekten.Ama arıyorum lütfen.Hakkımı yeme kız :D

    Bu proje ıcın cok çalışıyorsun duygu.Ve ben inanıyorum ki başaracaksın.O çok istediğin ülkelerden birinden bana el sallayacaksın.Ama ben rahat dururmuyum..Hayııırrr.Yanına geleceğim :D

    Kolay gelsın duygucum
    barış